Bölgede bulunan başka bir anıt. C: Hittitemonuments.com
Konya’da Bilinmeyen Bir Demir Çağı Krallığı Keşfedildi
Son günlerde Konya’da yapılan bir keşifle ilgili internette çokça sansasyonel haber dolaştı. Ancak bölgedeki araştırmacılar, bu haberlerin yanlış bilgiler içermesinden dolayı, bir düzeltme yapılmasını uygun gördüler.
Şimdi ise Konya Bölgesi Arkeolojik Yüzey Araştırması Projesi eş direktörü Dr. Michele Massa, Arkeofili’ye konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Bölgede henüz kazı yapılmadığını ve sadece yüzey araştırması gerçekleştirdiklerini belirten Massa, diğer haberlerde çıkan “Kral Midas’ı yenen kral” manşetlerinin gerçekleri yansıtmadığını belirtiyor.
Türkiye de dahil olmak üzere uluslararası araştırmacılardan oluşan ekibin, Konya’daki Türkmen-Karahöyük’te yüzey araştırması yaptığı sırada bir çiftçi, sulama kanalında garip yazılar olan büyük bir taş gördüğünü söyledi.
Çiftçiyle birlikte alana giden ekip, yarısı suyun dışında olan taşın, Demir çağda kullanılmış bir dil olan Luvice yazılı olduğunu anladı.
Dr. Massa, çiftçinin yardımıyla buldukları yazıtta şöyle yazdığını söylüyor:
“Ben büyük kral Hartapu, Muska ülkesini işgal ettiğim zaman başka krallar tarafından saldırıya uğradım. Fırtına tanrısı ve diğer tanrıların yardımıyla diğer bütün kralları yendim!”
Aslında Hartapu, daha önce yedi farklı yazıttan da adını bildiğimiz bir kral. Ancak hangi krallığı yönettiği tam olarak bilinmiyor. Henüz krallığın adını bilmesek de, bu keşif büyük bir önem taşıyor. Bugüne kadar Hartapu’nun, Tarhuntassa’nın kralı olduğu düşünülüyordu, ama Konya’daki bu yeni keşifle birlikte, bunun artık mümkün olmadığı anlaşıldı.
Yüzey araştırmaları sırasında bulunan Luvice yazıtın MÖ 8. yüzyıla ait olabileceği düşünülüyor. Friglerin ünlü kralı Midas’ın ise MÖ. 8. yüzyılın sonlarında yaşadığı biliniyor. Massa, her ne kadar bu yazıt ile Midas’ın çağdaş olma ihtimali olsa da, yazıtta bahsedilen ülkenin Midas’ın ülkesi olmayabileceğini söylüyor.
Massa, “Şu anda bu hipotezi destekleyen hiçbir doğrudan arkeolojik veya metinsel kanıt bulunmuyor.” diyor.
2019 saha çalışmaları sonucunda, merkezin Geç Tunç ve Orta Demir Çağları (MÖ 1400-600) arasında son derece geniş bir alana yayılmış olabileceği ve muhtemelen 120-130 hektarlık bir alanı kapladığı anlaşıldı.
Höyüğün çevresinde bir de aşağı yerleşme olduğu tahmin ediliyor. Massa’nın belirttiğine göre bu höyük, Gordion’dan bile büyük olmasıyla dikkat çekiyor.
Daha da önemlisi keşfedilen yazıt, Türkmen-Karahöyük’ün büyük ihtimalle Hartapu adlı bir kralın başkenti olduğunu gösteriyor.
Konya ve Kapadokya bölgesindeki Wassusarma, Warpalawas ve Hartapu gibi küçük krallıkların, kuzeybatıda Frigler, Güneydoğu’da ise Asurlular gibi büyük krallıklar arasında sıkıştırıldığını ve tehdit altında kaldığını belirten Massa, bu çekişmenin uzun süreler sürmüş olabileceğini söylüyor.
Konya Bölgesi Arkeolojik Yüzey Araştırması Projesi’nde (KRASP) direktör olarak Dr. Michele Massa ve Dr. Christoph Bachhuber bulunurken, yardımcı direktör olarak Dr. Fatma Şahin yer alıyor. 2017 yılında başlanan bu projeye 2019 yılında Chicago Üniversitesi’nden “Türkmen-Karahöyük İntensiv yüzey araştırması” başkanı olarak James Osborne da çalışmalara katıldı.
Araştırmacılar bu proje kapsamında, kentleşmenin ilk adımlarını takip etmeyi amaçladıklarını belirtiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder