Zerdüştlerin Sessizlik Kuleleri: Akbabalar Için Ölüleri Bırakma
Ölülerin ortadan kaldırılmasına yönelik yapılan bu Zerdüşt uygulaması cesedin güneşe ve akbabalara maruz kalmasına yol açar. Son zamanlarda daha az yaygın hale gelmesine rağmen bu cenaze uygulaması geleneksel olarak Zerdüştler tarafından kullanılmıştır.
Sessizlik kulesi (‘dakhma’ olarak da bilinir) Zerdüşt inancının müritleri tarafından cenaze amaçlı kullanılan bir yapı türüdür. Ölülerin ortadan kaldırılmasına yönelik yapılan bu Zerdüşt uygulaması cesedin güneşe ve akbabalara maruz kalmasına yol açar. Son zamanlarda daha az yaygın hale gelmesine rağmen bu cenaze uygulaması geleneksel olarak Zerdüştler tarafından kullanılmıştır. Sonuç olarak şüphesiz çevrede gizemli bir havaya sahip pek çok kullanılmayan sessizlik kulesi vardır.
Zerdüştler Neden Bu Cenaze Uygulamasını Seçtiler?
Zerdüşt inancına göre dört element olan “ateş, su, toprak ve hava” kutsaldır. Ölülerin imhasında kirletilmemelidir. Örneğin ölü yakma işinin ateş, hava ve zaman zaman nehir suyu kirliliğine de yol açtığına; ölü gömme işinin ise (mezarın yeterli bir kaplaması olmadan) toprağın ve yeraltı suyunun kirlenmesine neden olduğuna inanılır.
Bu elementleri kirletmekten kaçınmak için Zerdüştler, ölülerini elden çıkarmak üzere başka yollara başvurdular. Bunlardan en dikkate değer olanı ölülerin leş yiyici hayvanlara maruz kalmasıdır işte bu sessizlik kulelerinin inşasının arkasındaki fikirdir. Bu arada bu yapının İngilizce terimi 19. yüzyıl başlarında Hindistan’daki İngiliz sömürge hükümetinin hizmetinde tercüman olan Robert Murphy’ye atfedilmiştir.
Zerdüştler (Parsiler) tarafından ölüleri imha etmek için kullanılan iki dairesel yapı olan ‘Sessizlik Kuleleri’nin basılı çizimi
Peki Sessizlik Kulelerinde Ne Oluyor?
Şu anda bu yapıların en erken ne zaman yapıldığı tam olarak belli değil. Yine de bugün var olan sessizlik kuleleri geçmişte kullanılanlarla aynı veya benzer yapılara sahip olabilir. Aslında bu kuleler içinde üç eşmerkezli daire bulunan platformlarla yükseltilmiş; dış daire erkek, orta daire kadın, içteki ise çocuk bedenlerine göre düzenlenmiştir.
Ölüler, etlerinin akbabalar tarafından yenileceği sessizlik kulesinde kaldılar. Eğer akbabalar yeterli sayıdalarsa et yarım saatten daha az bir sürede kemikten tamamen sıyrılabilir.
Erkeklerin dışarıya, kadınların ortaya ve çocukların iç daireye yerleştirildiği üç katmanlı sessizlik kulesi
Vücudun etten sıyrılmasından sonra kalan kemikler güneşte kurutulmaya ve ağartılmaya bırakılır. Etin sıyrılması ve kemiklerin kurutulması bir temizleme işlemi olarak kabul edilir. Daha sonra iskelet kalıntıları kulenin içine veya yakınına yerleştirilebilecek olan ölü kemiklerinin koyulduğu yerde toplanabilir ve biriktirilebilir. Alternatif olarak kemikler, iklim kuru olduğunda doğal olarak toz halinde parçalanacakları merkezi bir kuyuya yerleştirilebilir.
Sessizlik kuleleri Parsi toplulukların olduğu İran ve Hindistan’da bulunabilir. İran’da bu cenaze uygulaması 1970’lerde hükümet tarafından yasaklanıncaya kadar sessizlik kuleleri kullanılıyordu. 2015 tarihli bir rapora göre Hindistan’ın 61.000 civarında bir Parsi nüfusuna sahip olduğu yazılmıştır. Bunlardan 45.000’i Mumbai’de yaşıyor. Bu nedenle bu şehirde birkaç sessizlik kulesi bulunabilir.
Zerdüşt Sessizlik Kulesi Yezd, İran
İran’dan farklı olarak, Hindistan’daki Parsi halkının karşılaştığı sorun, akbabaların popülasyon azlığıdır. Akbaba popülasyonundaki düşüşün sebebi, leşçilerin bir tür ağrı kesici olan Diclofenac verilmiş çiftlik hayvanlarının ölüsü ile beslenmesidir. Bu, akbabaları geri dönüşü olmayan böbrek yetmezliğine sürükledi ve ölümlerine neden oldu. Sonuç olarak ölülerin imhası için yeterli akbaba yoktu.
Parsi topluluğunun bir kısmı mezar veya yakma gibi başka cenaze uygulamalarını benimsemeye karar vermiş olsa da diğerleri akbabaların sessizlik kulelerinin yakınında yaşayabilecekleri ve üreyebilecekleri büyük kuş kafesi kurarak geleneği sürdürmek için adımlar atıyorlar.
Çeviri: Büşra Şenel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder