2 Kasım 2019 Cumartesi

Hititlerde Hayvan Kurbanı :Köpek







M.Ö. II. bin yıl Hitit Çağı Anadolu’sunda ölülere ve yeraltı tanrılarına kurbanlar konusuna başlamadan önce, Hitit Uygarlığı hakkında belirli ölçüde bilgi sahibi olmak gerektiğini düşündüğümüzden öncelikle Hitit tarihi ve dini hakkında kısa bir giriş yapmayı uygun gördük. Konunun bütünlük içinde değerlendirilebilmesi, bağlantı ve etkileşimlerin görülebilmesi için bu bilgiler önemli bir temel oluşturacaktı.

Bu kısa girişten sonra kurban konusunda genel hatlarıyla bir tanımlama yaptık. Önce “kurban”ı kelime olarak ele alıp, ayrıntılı şekilde tanıttık. Ardından bilimsel düzeyde “kurban” ile ilgili ilk araştırmaları ve bu araştırmaların ışığında varılan sonuçları değerlendirdik. Bu konuda söz söyleyen ilk uzmanların –çoğunlukla antropologlar- görüşleri “kurban”ın ortaya çıkışına ve hizmet ettiği amaca ışık tutması açısından bizim için önemliydi. Bu değerli görüşler tezimizin konusunu oluşturan Hitit Anadolu’sunda kurban uygulamalarını doğru anlamak ve bu anlayış içinde bir sonuca ulaşmak için çıkış noktası oluşturdu. Ancak tezimizin merkezini Hitit döneminde kurban, özellikle de ölülere ve yeraltı tanrılarına sunulan kurbanlar oluşturduğu için söz konusu görüş ve yaklaşımlar çok detaylı bir şekilde ele alınmadı
Girişin ardından Hititlerde kurban konusunu metinlerde ifade edilişi ve çeşitli türlerde sunuluşları ile Bölüm I’de detaylı şekilde tarif ettik. Daha sonra Bölüm II’de özel olarak seçtiğimiz ölülere ve yeraltı tanrılarına sunulan kurbanlar konusunun başlıklarını oluşturan, ölüm, ölü ve yeraltı kavramlarını doğru bir zemine oturtma ve yeraltı tanrıları hakkında aydınlatıcı bilgiler verme çabası içine girdik.

 Hititlerde Hayvan Kurbanı 

 Bayram törenlerinde veya cenaze törenlerinde içki kurbanı, “tanrıyı içme” ve ekmek kurbanı seremonilerinden sonra ziyafet başlar. Ziyafetin ana yemeği ettir ve et kurban edilmiş bir hayvanın tanrıya sunulmuş olan parçalarından geriye kalanlardır. Hayvanı kesme, doğrama, parçalama, pişirme işlemleri çoktan tamamlanmış ziyafete katılanların huzuruna getirilmiştir187 .

Yeraltı tanrılarına sunulan kanlı kurbanların etlerinin ise ritüele katılanlarca tüketilmesi mümkün değildi. Aşağıda ele alacağımız metinlerde daha iyi anlaşılacağı üzere kesilen bu hayvanlar murdar kabul edildikleri için yenemezler ve bütünüyle yeraltı dünyasının hizmetine gönderilirlerdi.

 Özellikle bayram törenleri için hazırlanan kurbanlık hayvanların sayıca çok fazla olduğu görülmektedir. Büyük bayram törenleri için yüzlerce hatta binlerce koyun ve nispeten daha az olmakla birlikte çok sayıda büyük baş hayvanın hazırlandığı metinler sayesinde bilinmektedir188 .

Kurban edilmek amacıyla seçilen en yaygın hayvan türleri koyunlar, keçiler ve ineklerdi. Bunların içinde koyun, ekonomik nedenlerden kaynaklı olarak en çok kullanılan kurbanlık hayvandı. Onu diğer küçükbaş hayvanlar izliyordu. Sığır gibi büyük baş hayvanlar özellikle de boğa maliyeti yüksek olduğundan daha az sıklıkla kurban edilen hayvanlardı189 .

 Ceylan, geyik, leopar, ayı ya da yılan gibi vahşi hayvanların kurban edildiğine hemen hemen hiç rastlanmıyordu. Köpek, eşek, at veya çeşitli kuş cinslerini içeren ve yenilmeyen bazı hayvanlar ise ancak çok özel durumlarda kurban edilirlerdi190

Hitit metinlerine baktığımızda genellikle tanrılar için erkek, tanrıçalar için ise dişi hayvanların kurban edildiği görülmektedir: örneğin Hepat veya Güneş Tanrıçası için bir inek tercih edilirken, öküz veya koç Fırtına Tanrısı’na özgü kurbanlar olarak tanzim edilmektedir191. Bununla birlikte kurban edilecek hayvanların gelişigüzel seçildiği de olurdu; bazen de belirleyici öğeyi kurbanlık hayvanların renkleri oluştururdu.

Siyah veya koyu renkli hayvanların yeraltı tanrılarına, açık renklilerin ise göksel tanrılara kurban edildiği dikkat çekmektedir192. Örneğin Yeryüzünün Güneş Tanrıçasına yapılan bir çağırma ritüelinde bu tanrıçaya biri siyah ikisi beyaz üç koyun kurban edilmiştir ki, siyah olan onun yeraltı güneşi görüntüsüne beyazlar ise yerüstü görüntüsüne takdim edilmiştir193


Bütün bunların yanında kurbanlık hayvanın niteliği de büyük ölçüde önem taşır. Örneğin açık renkli ve parlak hayvanlar, herhangi bir bedensel kusuru olmayanlar ve çiftleşmeyi gerçekleştirmemiş olanlar tercih edilmekteydi194. Özellikle de yeni doğmuş hayvanlar en nadide kurbanlıklardı195 .

 Peki ama hayvanı kurban ederken yapılan işlemler nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirilir ve hayvan kurbanı için kullanılan terminoloji nedir? Aşağıda belirli aşamalarla gerçekleşen hayvan kurbanı sürecini tanımlanmaya çalıştık.

Hayvanların kesilerek kurban edildiği kanlı kurban törenlerini birkaç aşamadan oluşan belirli bir prosedürle tanımlayan araştırmacılar olmuştur196. Hitit dininin  heterojen yapısını düşünürsek, ayrıntılı, karmaşık ve zahmetli bir görev olan kurbanlıkların kesimi için katı bir prosedür uygulanmasını, belirli bir plana uyulmasını bekleyemeyiz.

 Sonuç olarak kanlı hayvan kurbanını temelde üç aşamada özetleyebiliriz: kesim öncesi, kesim ve kesim sonrası.Törenler tapınağın içinde gerçekleştirilebildiği gibi bazen de yerleşim yerinin dışında, bu iş için tesis edilmiş mekanlarda gerçekleştirilebilmekteydi197

Kurbanın gerçekleşeceği yer (ister dışarıda ister içerde) ve zaman (sabah, öğlen, akşam veya gece) önemlidir. Kurbanların sayısı da belirli görüşü yansıtır şekilde ifade edilir: buna göre sıkça üç, yedi, dokuz, on iki veya otuz kurbanlık kurban ediliyordu198 .

 Kesim öncesinde kurbanlık hayvanların kesim alanına getirilmesi (Hititçe anda unna-) söz konusudur199. Kurbanlık hayvanların bakımından ve kurban edilmek üzere seçilmelerinden her zaman tapınağa bağlı çobanlar (Sümerce LÚSIPA, Hititçe weštara) 200 sorumludur201. Tanrı için ayrılmış hayvanların tapınağa ya da kesim yerine sevk edilmesi sırasında besili hayvanları daha zayıf hayvanlarla değiştirmek ölüm cezasını gerektiren bir suçtur202. Tanrıya adanmış hayvanların kutsiyetinin ne derece yüksek olduğu buradan da anlaşılmaktadır.

Kurbanlık hayvanlar kesim yerine getirildikten sonra temizlendiklerine, takılan takılarla süslendiklerine şahit oluruz203 .

 Kurban törenlerini farklı rahipler, kraliyet çifti, kral veya kraliçe yalnız olarak, prens veya bir diğer “kurban sahibi” gerçekleştirebiliyordu. “Uzaktan” da gerçekleşebilecek olan ve büyük önem taşıyan “eli kurbana dokundurma” töreni, kurbanı kimin sunduğunu göstermektedir204


Gökyüzü ve Yeraltı Tanrılarına Sunulan Kurbanlarda, Kurbanı Sunuş Biçimi Açısından Farklılıklar 




Gökyüzü ve yeraltı tanrılarına sunulan kurbanlarda, kurbanların sunuluşunda biçimsel açıdan çok büyük farklılıklar olmamasına rağmen dikkati çeken birkaç önemli nokta vardır310

Öncelikle yeraltı tanrılarına kurban sunarken özel olarak bir Hititçe terim kullanılmış değildir. “Libasyon yapmak”, “takdis etmek”, “kesmek”, “yakmak” gibi terimler –bütün bu terimler Bölüm I. 3 ve devamında ayrıntılı olarak açıklanmıştırgenel terimlerdir ve her iki alanı da kapsayabilmektedir.

 Hayvan kurbanının anlatıldığı Bölüm I. 3. 2. 1.’de kesilen hayvanın kesiş tarzındaki ayrıntılar, her iki dünya için sunulan kurbanların farklı prensipleri içerdiğine dair bir fikir verebilir. Eğer kurban hayvanı yeraltı tanrıları içinse hayvanın aşağıda, çukurda kesilmesi ve kanının aşağı, yere veya çukura akıtılmasına özen gösterilmesi söz konusudur.

Dikkati çeken bir başka farklılık sunağın kullanılıp kullanılmaması ile ilgilidir. Gökyüzü tanrıları için kesilen kurbanlar için her zaman yer seviyesinden yüksekte bir sunak (Hititçesi ištananaš) 311 kullanılır. Yeraltı tanrılarına sunulan kurbanlarla ilgili  metinlere baktığımızda ise (bkz. Bölüm IV. 4. 2.) sunak hakkında herhangi bir atıf yapılmadığını görürüz. Kurbanlar her zaman yerde kesilir ve çukura gömülür.

Her iki dünyanın tanrıları için seçilen kurbanlıklar arasında da belirgin bir farklılık vardır. Örneğin kanlı kurbanlar söz konusuysa gökyüzü tanrılarına çoğunlukla öküz kurban edilir ki, en değerli kurban hayvanlarındandır. Oysa yeraltı tanrıları için domuz gözde bir kurbandır. Ancak onlar için karakteristik olan Bölüm I. 3. 3’de de belirttiğimiz gibi yakma sunular özellikle de kuşlardır. Bunun yanı sıra yeraltı tanrıları için kansız sunular, örneğin bal çok gözde bir sunudur.

 Gökyüzü ve yeraltı tanrıları için sunulan kurbanların renginde de farklılık vardır. Gökyüzü tanrılarına beyaz renkli kurbanlar ve sunular hediye edilirken, yeraltı tanrıları siyah renkli olanları kabul eder.

Bu tür farklılıklar Hitit dünyasında gökyüzü ve yeraltı olarak düşünülen evren anlayışının kurban uygulamalarına da yansıdığının bir göstergesidir.






Not
 Köpek kurbanı iki şekilde olur Kanlı kansız 
Kansız olanda Köpek boğulur yada boynu kırılır.Burada bir hususa dikkat edilmesi gerek köpeğin rengi . Beyaz renk Gökyüzüne Tanrıya kurban sunulurken yada Göğe.Koyu rengi Siyah yer altına birde alaca renk.Bizde deri post yok olmuş.Defin şeklinden dolayı.Astek Maya İnka definlerinin bir çoğun da post korunmuş bozulmamış haldedir.


Hititlerden önce orta Anadolu’da yaşayan Hatti halkına ait olduğu düşünülen Alacahöyük kral mezarlarında, ölüler için yapılan kurbanlar ve cenaze yemeği ile ilgili son derece çarpıcı kalıntılar ele geçmiştir483. Mezarların pek çoğunda, koyun ve sığır kalıntıları, köpek iskeleti açığa çıkarılmıştır. Koyun ve sığırların yalnızca baş ve bacak kemikleri ölüye sunulmuş olmasına rağmen, köpek iskeletleri tam olarak ele geçmiştir. Bu da, yenilebilir hayvanların cenaze yemeğinde tüketildiğini, hayvandan geriye kalanların ölüye sunulduğunu, köpeğin ise öldürüldükten sonra bütün olarak ölüyle beraber öbür dünyaya gönderildiğini gösterir. 


Demircihöyük’deki yerleşim yeri içi gömmeler arasında da bir köpek mezarı açığa çıkartılmıştır496 .

At ve köpek gibi hayvanların yenilebilir hayvanlardan farklı olarak, bütün halinde gömüldüğü açıkça ortadadır. Bütün ya da parçalar halinde de olsa, ölünün mezarına ya da yakınlarına bırakılan hayvanlar, ölüye sunulan kurbanlar kapsamında düşünülmelidir. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder