22 Eylül 2019 Pazar

HURRİ MİTANİLİ MISIR KRALİÇESİ NEFERTİTİ''NİN KIZI ANKHESENAMON'NUN EŞİ TUTANKHAMON' ÖLDÜKTEN SONRA HİTİT KRALI ŞUPPİLUMAYA' YA GÖNDERDİĞİ MEKTUP




                                               

                          Kadeş Savaşı





                                                     

                        Kadeş Antlaşması



HURRİ MİTANİLİ MISIR KRALİÇESİ NEFERTİTİ''NİN KIZI
ANKHESENAMON'NUN EŞİ TUTANKHAMON' ÖLDÜKTEN SONRA HİTİT KRALI ŞUPPİLUMAYA' YA GÖNDERDİĞİ MEKTUP


Çorum - Boğazköy’de bulunan M. Ö. 1235 yılından kalma Mısır kraliçesinin Hitit kralına yazdığı mektup.
Bilindiği üzere Tek tanrı Aton'a inanan ve Amon rahiplerinin bütün putlarını kıran Akhenaton, başken Teb şehrini bırakarak yeni kurmuş olduğu Amarna şehrine taşıdı.
Akhenaton'un ölümünden sonra Mısır' kraliçe Nefertiti yönetmiş ve aynen eşinin inancını devam etmiştir.Onun da ölümünden sonra Nefertiti'nin altı kızından biri olan Ankhesenamon'un Tutankhamon ile evliliği dolasıyle kendileri tahta geçmiştir..Tutankhamon'nun da erken ölümü dolasiyle Ankhesenamon erken yaşta dul kalmıştır.
Emrinde ki bir rahip ile evlenmek istemeyen kraliçe, hemen Hitit kralı Şuppiluliam'ya haber gönderir...
Suppiluliuma’ya Mısır Kraliçesinden gelen mektupta, Kraliçe şöyle der:
“Kocam öldü. Oğlum yoktur. Senin ise (bir) çok oğullarının olduğunu söylüyorlar. Eğer sen bana bir oğlunu verirsen, o kocam olabilir. Hizmetkarlarımdan birini alıp onu hiçbir zaman kocam yapmak istemem. Bundan çok korkarım.”
Mektubu okuyan Büyük Hitit Kralı, dışarıya kapalı olan Mısır sarayının mağrur hanedanının dul kraliçesinin bu görülmemiş ricası karşısında ne yapacağını şaşırır, haberin doğruluğundan kuşkulanır, Hatti’nin büyüklerini danışma için toplayarak, durumu açıklar. Bu olağan dışı teklife güvenemediğinden aldatılıp aldatılmadığını anlamak için “Git ve bana gerçek sözü getir. Belki beni aldatmak istiyorlar” buyruğunu vererek büyük odacı başı Hattuşa-ziti’yi Mısır’a gönderir.
Bu arada Mısır Sarayı’na gönderilen Hattuşa-ziti, ertesi yılın ilkbaharında, Kraliçenin ikinci mektubuyla geri döner. Kraliçe bu sefer Hitit Kralı I.Şuppilu-liuma’yı ikna etmesi için Mısır komutanı Hani’yi göndermiştir. Üzülen ve kırgınlık duyan kraliçe Hitit Büyük Kralı’na bir daha başvurarak ve çok içtenlikli olduğu etkisini veren şu satırları yazar:
“Niçin böyle dedin: ‘beni aldatıyorlar.’ Eğer bir oğlum olsaydı, kendimin ve ülkemin küçülmesini diğer bir ülkeye yazar mıydım? Sen bana inanmadın ve bana böyle yazdın. Kocam olan kişi öldü. Oğlum da yoktur. Bir hizmetkarımı hiçbir zaman alıp onu kocam yapmayacağım. Ben diğer hiçbir ülkeye yazmadım, yalnız sana yazdım. Senin oğullarının çok olduğunu söylüyorlar. Bana bir oğlunu ver. O, bana koca, Mısır’a da kral olsun.”
Bir erkeğe evlenme teklifinde bulunarak şaşırtıcı sözleri ile tarihe mal olan bu kadın, Mısır’ın “Heretik”Kralı Akhnaton (IV.Amenofis) ve Nefertiti’nin üçüncü kızı, aynı zamanda genç yaşta kral olan ve onsekiz yaşında iken ölen Tutankhamon’un eşi Ankhesenamon idi.
Küçük bir askeri birlikle Mısır’a yollanan Zannanza’nın daha Nil Vadisi’ne ulaşıp dul Kraliçe Ankhesenamon ile buluşamadan Sinai Çölü’nde kraliçenin düşmanları tarafından öldürüldüğü haberi Hatti’ye ulaşır.
Hitit Prensi Zannanza’nın ölümünün ne zaman ve nasıl olduğu şimdiye dek anlaşılamamış olsa da bütün şüpheler Tutankhamon’un halefi olan baş vezir Ay üzerinde yoğunlaşmaktadır. Çünkü, Akhenaton’un ölümünden sonra kraliyet soyundan kalan tek erkek çocuk olarak henüz on yaşında tahta geçen Tuth-ankh-aten’in (Tutankhamon) yaşının küçük olması sebebiyle sarayda görevli memurlar arasında makam kapma savaşı başlamış, Ay (Eje) rahipler arasında üstünlüğünü kabul ettirerek baş vezir olmuştur. Daha sonra da Tutankhamon’un kuşkulu ölümüyle kraliyet ve ordu yönetimi Ay’ın eline geçmiştir.
Ay’ın muhtemelen tahtı ele geçirmek amacıyla Ankhesenamon’a evlenmek için baskı yaptığını, ancak Ankhesenamon’un daha önce Akhnaton’in at bakıcısı olan bu adamla evlenmek istemediğini I.Şuppiluliuma’ya yazdığı mektubundaki “…Hizmetkarlarımdan birini alıp onu hiçbir zaman kocam yapmak istemem. Bundan çok korkarım.” sözlerinden anlıyoruz. Kraliçe kendisini büyük bir tehlike içinde hissetmiş olacak ki bu satırları yazarak I.Şuppiluliuma’ya sığınmış ve ondan yardım istemiştir.
Ancak gizlice gönderilen bu mektubu haber alan Ay, tahtı kaptırmamak için Hitit birliği üzerine Mısır Generali Horemheb’i yollayarak söz konusu Zannanza cinayetini işletmiş, böylelikle tahtı ele geçirmenin yolunu açmıştır.Daha sonra da Ay’ın bu hedefine ulaştığı ve Ankhesenamon ile evlenerek 66 yaşında Mısır Firavunluğunu ele geçirdiğini görüyoruz. Newberry tarafından bulunan ve her ikisinin de isminin bir kartuş içinde yazılı olduğu yüzük bizi bu kanıya götürmekte, aynı zamanda Tutankhamon’un da Ay tarafından öldürüldüğü düşüncesini akla getirmektedir.
Bu arada, oğlunun ölüm haberi alan, I. Şuppiluliuma’nın da büyük bir acıyla “oğlumu öldürdünüz” diye Mısır’a yazdığı, son yıllarında ise oğlu II. Arnuvanda’ya, Mısırlılardan bunun öcünü almasını söylediği ve Suppiluliuma’nın bu olaydan dolayı Mısır’a saldırdığı ve onu cezalandırdığı yine Murşili’nin ikinci veba duasında anlatılmaktadır.
Boğazköy’de bulunan kırık bir mektubun I.Şuppiluliuma’ya ait olduğu sanılmakta ve bunu doğrular niteliktedir. I.Şuppiluliuma tarafından Tutankamon’un halefi Ay’a gönderildiği kabul e-dilen bu mektupta, yeni Firavun’un Hattauşa’ya gönderdiği mektuptan söz edilmektedir. Yeni Firavun mektubunda, Mısır’da Hitit Prensi’ne iyi davranıldığını, fakat onun doğal bir ölüm sonucu öldüğünü belirtmekte ise de, Suppiluliuma’nın buna inanmayarak oğlunun öldürüldüğünü yazar ve Mısır’ı cezalandırmak için savaş açar. Ancak, bu savaşın, Mısır’ın Suriye’deki ya da Fenike’deki bağımlı devletçiklerine yönelik yapıldığı söylenmektedir.
Böylece I.Şuppiluliuma Mısır’daki taht kavgalarını fırsat olarak değerlendirerek Suriye’yi ele geçirmiştir. Bu nedenle Mısırlılar ile Hititler arasındaki gerginlik uzun süre devam etmiştir.Bu düşmanlık III.Hattuşili ile II.Ramses arasında bir barış anlaşması yoluyla resmi olarak giderilir.Bu barışa Hitit Kraliçesi Puduhepa ile Mısır Kraliçesi Naptera’nın büyük katkıları olmuş, iki ülke arasındaki barış ve kardeşliğin devamı için mektuplaşmışlardır. Tarih boyunca görüldüğü gibi, erkeklerin güç ve iktidar hırsları yıllarca süren kanlı savaşlara, cinayetlere neden olurken kadınlar ise barış için mücadele etmişlerdir.


Fotoğraf açıklaması yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder