7 Eylül 2019 Cumartesi

Mezopotamya Mitolojileri . HARUT VE MARUT

Harut ve Marut


HARUT VE MARUT


Harut ve Marut, Pers mitolojisinde, (Zerdüştlük)te ve Kur'an'da ismi geçen iki melek. Hurdad ile Harut, Murdad ile de Marut arasında bağlantı kurulur. Murdad ile bağlantılı olduğu düşünülen bir başka konu ise Marduk'tur.
Marduk, Marduk ile Marut arasında etimolojik köken bağlantısı kurulur
Mitolojik köken / etimoloji
Avesta'nın bölümlerinden olan Vendidad'a göre Kral Tanrı Ahura Mazda ile Kral Şeytan Ehrimen'in sayısız "asker"ler, "erbaş"lar, "subay' ve "komutan"lardan oluşan orduları bulunmakta ve bunlar birbirleriyle çatışmaktaydılar.[1]
Ahura Mazda'nın yanında altı komutan "melek" bulunur. Kralın "yardımcı"ları ve "Bakan"ları durumunda, taht (Arş)'ın önünde "buyruk" alır ve yerine getirirler.
"Behmen; "; Yararlı Hayvanlar Bakanı"
"Erdibihişt"; "Ateş Bakanı."
"Şehriver" ;"Madenler Bakanı."
"Spenta-Aramitié;"Yeryüzü Bakanı."
"Haur-Vatat veya (Hurdâd)"; "İyi sağlık"
"Amertat veya (Murdâd)"; "Ölmezlik".[2]
Turan Dursun'a göre Harut ve Marut isimli melekler ile birlikte 4 büyük melek Zerdüştlükten Yahudiliğe, oradan da Hırıstiyanlık ve İslam'a geçen Pers mitolojisine ait ruhani figürlerden başkası değildir.[3]
William St. Clair Tisdall Harut ve Marut'un Ermeniler'in hırıstiyanlık öncesi tapındıkları iki ilah'ın ismi olduğunu söyler. Onlar tanrıça spandaramit'in yardımcıları idiler. Yeryüzünün verimliliği ile ilgiliydiler.[4]
Eski bazı kaynaklarda, Hristiyan ve Yahudi kaynakları da referans gösterilerek Babil'in düşmüş melekleri olarak da adlandırılırlar. Efsaneye göre melekler, insanların işledikleri günahları görünce kınarlar, Allah "Siz onların yerinde olsanız aynısını yapardınız" der vemeleklerden en iyilerinden ikisi, Harut ve Marut seçilerek Babil şehrine yargıç olarak gönderilir.
İslami yazarlarca kabul gören açıklama Harut ve Marut'un Allah'ın emri ile sadece insanlara çeşitli bilgileri ve sihri öğreten iki melek olduğudur. Bazı tefsirlerde Harut ve Marut'un melek değil insan olabileceği belirtilmiştir.
Hikaye
Harut ile Marut aralarında sohbet eden iki melekti. Sohbetlerinde "İnsanlar yerine biz duygu sahibi olsaydık sürekli ibadet ederdik" diyorlardı. Allah onlara "Size şehvet duygusunu verseydim siz insanlardan daha çok günah işlerdiniz" demiş. Melekler kendilerine güveniyorlarmış. Allah onlara şehvet duygusu verip dünyaya indirmiş. Harut ile Marut bir kadın görmüşler. Kadın Harut ile Marut'a bir şartla onlarla birlikte olacağını söylemiş. Ya kocasını öldürecek, ya puta tapacak ya da şarap içeceklerdi. Şarap içmeyi tercih ettiler.
Hikayeye göre kadın bir şartta daha bulundu. Aşk duygusuna kapılan Harut ile Marut bu şartı da kabul etmişler. Kadının şartı ona ism-i azamı öğretmeleriydi. Onlar öğretince kadın söyleyip gökyüzüne çıkmış. Allah kadını Zühre yıldızının üstüne koymuş ve Harut ile Marut'u da Babilde bir yerde baş aşağı kıyamete kadar duracakları cezasını vermiş.
Kur'anda
Konu ile ilgili Bakara Suresinin 102. ayetinin Türkçe meali:
"Ve onlar, Süleyman'ın mülkü hakkında şeytanların anlattıklarına uydular. Süleyman inkâr etmedi; ancak şeytanlar inkâr etti. Onlar, insanlara sihri ve Babil'deki iki meleğe Harut'a ve Marut'a indirileni öğretiyorlardı. Oysa o ikisi: "Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın inkâr etme" demedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi. Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı. Oysa onunla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi. Buna rağmen kendilerine zarar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu satın almanın, ahiretten hiçbir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerinin karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi."
Kaynakça
1^ https://www.webcitation.org/6Tyhi3eB8
2^ https://www.webcitation.org/6Tyhi3eB8
3^ https://www.webcitation.org/6Tyhi3eB8
4^ William St. Clair Tisdall, The Original Sources of the Quran

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder