16 Eylül 2019 Pazartesi

Mezopotamya Medeniyeti



 Mezopotamya Medeniyeti M.Ö. 5000’li yıllara uzanan Mezopotamya, Fırat ve Dicle nehirleri ile bunların kolları arasındaki bölgeyi kapsayan ve iki nehir arasındaki ülke anlamına gelen coğrafi bölge için kullanılan bir terimdir. Mezopotamya’nın coğrafi yapısı özelliklerine göre, Yukarı/Kuzey, Orta ve Aşağı/Güney Mezopotamya olarak üçe ayrılır. Kuzey bölgesi Zagros Dağları, Güneydoğu Toroslar ve Amanoslar şeklinde yarım daire biçiminde olmasından dolayı “Bereketli Hilal” olarak nitelenir. Mezopotamya bir coğrafi terim olmanın yanında, bu topraklarda gelişen Sümer, Akkad, Babil ve Assur gibi uygarlıklardan günümüze kadar ulaşan gelişmiş bir kültürel birikimi de ifade eder. İnsanoğlunun uygarlaşma serüveninin en temel adımları buralarda atılmıştır. Tarım, hayvancılık, yerleşik yaşam, çanak çömlek ve obsidiyen alet yapımı, heykeller, anıtsal tapınakların inşası gibi önemli gelişmeler Kuzey Mezopotamya’da Toroslar’ın eteklerinde gerçekleşmiştir. Bereketli Hilal’in kuzey uç kısmını oluşturan bu bölgenin önemi susuz tarım da yapılabilecek kadar yağmur almasıdır. Kentleşmeden uluslararası ticarete, toplumda sosyal sınıfların oluşmasından devletin oluşumuna ve yazının geliştirilmesi gibi etkileri günümüze kadar ulaşan  ikinci önemli gelişim çağı ise Güney Mezopotamya’da M.Ö. dördüncü binyılda yaşanmıştır. Ortadoğu’da toplumları yönlendiren ve şekillenmesinde büyük etkileri olan birçok gelişme bu sürecin ürünüdür.

Sümerlerde din inancının temelinde çok tanrıcılık (politeizm) vardı. Tanrılar sisteminde özel yeri olan ve sayıları yüzleri aşan tanrılar vardı. Her ailenin koruyucu tanrısı ve her şehrin baştanrısı olduğuna inanılırdı. Gök tanrı An, Sümerler’de baştanrıyken sonra yerini tanrıların da babası olarak bilinen hava tanrısı Enlil’e bırakmıştır. Enki bilgelik tanrısı, Ninmah ulu hanım ve ana-tanrıça; Nanna ay tanrısı, oğlu Utu güneş tanrısı, İnanna aşk tanrısıydı. (Bayat, 2016:45, kitapso.com, ) Sümer mitolojisi ve inanç sistemi, Mezopotamya’da kendilerinden sonraki diğer toplumları da etkilemiştir. Özellikle yaradılış ve tufan gibi Sümer mitosları günümüze kadar benzer biçimde ulaşmıştır. Sümerce, Sümerler ortadan kalktıktan sonra dahi bilim ve kültür dili olarak varlığını devam ettirilmiş, İran, Anadolu ve Akdeniz’e kadar yayılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder